Pages

1 Ağustos 2011 Pazartesi

0 1917 Midyat [Heverka Ayaklanması]


1917 Midyat (heverka ayaklanmasi )
1917 Midyat (heverka ayaklanmasi )
1917 yilinda Ali Batte vê Samun Harput cezaevinden kaçarak Midyat a geldiler. Anlatilanlara göre cezaevindeyken asiret reisleri ile anlasmali olarak kaçip Kürdistan in kurtulusu için silahli bir isyan baslatilacakti ve tutuklu asiret reisleri de mensup olduklari asiretlerle isyani dektekleme sözünü vermislerdi. Ali idamla yargilanmisti. Ancak devlet çok karmasik bir dönemden geçiyordu, Dünya Savasi ndan yeni çikmis, perisan bir durumu yasiyordu. Bu nedenle Midyat taki hükümet yetkilileri, Ali Battê nin üzerine gitmeyi göze alamadi. Dört yil süren Dünya Savasi Kürdistan i çok tahrip etmis ve zayif düsürmüstü. Savasin son iki yilinda açlik ve hastalik Kürdistan in her tarafinda korkunç bir sekilde sürmüs, feci yaralar açmisti. Ermeniler katliamdan geçirilmis, Tor Abidin bölgesinde Süryanilerin çogu öldürülmüs, halk kitlik ve sefalet içinde yasiyordu.

Ali Battê yalniz Heverkalilari degil komsu asiretleri de yönetmeye basladi. Ulusalci birçok asiret reisi tarafindan ziyaret edilerek gittikçe büyük bir destek buluyordu. Mardin in yerli esrafi ile olumlu görüsmeler yapti; çogunun destegini sagladi, ancak Haco III hala Harput cezaevinde tutuklu idi ve idamla yargilaniyordu. Disarda olsaydi amcasioglu Ali Battê ye yardimda bulunacagi gibi karsi konulmaz bir güç teskil edeceklerdi. Türk devletine karsi bir isyani baslatmak için birçok asiret reisinin destegini almasina regmen, bütün Kürdistan da oldugu gibi Mardin bölgesinde de Kürdün Kürde karsi kin ve nefreti söz konusu idi. Bazi asiret reisleri tamamiyle bu isyana karsiydi ve devletten yana tavir sergilemekteydiler.

Ali Battê: Öncü kisilik

Birçok Hiristiyan, Türk otoritesinin uyguladigi baskiya dayanamayarak Ingiliz güçlerine siginmaktaydi. Türk devleti için bütün Hiristiyanlar Avrupalilarin ajani, provaktörüydü. Ingilizlerin Halep mintikasi sefi Ali Battê ye bir mektup göndererek otoritesi altinda bulunan Hiristiyanlarin güvenliklerinin saglanmasini arz etmisti. Midyat in Estel kesiminde birçok asiret reisi ve taninmis kimseler bir araya gelerek Tor Abidin bölgesinde Hiristiyanlara bir darbe vurmak ve onlari devlet istegi dogrultusunda bu bölgeden çikarmak fikrinde birlestiler. Ancak Ali Battê bu toplantiya karsi çikarak, "Her kim ki Hiristiyanlara karsi bir eylemde bulunursa beni karsisinda bulacaktir deyip, toplantiyi dagitmistir. Bundan olsa gerek Türkler, Ali Battê yi Ingiliz ajani olarak nitelendirmektedirler. Yöre halki üstü kapali bir sekilde baskan Wilson un sartlarinin kabul edilmesini ve bir baris konfaransi ile kendi istemlerinin devlet yonetimine prensip olusturmasini arz ettiler. Ali Battê, Diyarbekir de bulunan (1917, Diyarbekir de ordu kumandani) Mustafa Kemal e bir mektup göndererek, Kürdistan dan elini çekmesini ve yapilacak bir katliamdan devletin sorumlu olacagini bildirdi.
Mart 1919 de Ali Battê Suriye tarafina geçerek Hamza Aga (Haci Silêmana asireti reisi) ve Arab Taya asiret reisi Seyh Mihemed ile görüserek Türk devletine karsi yapilacak isyanda onlardan destek sözünü aldiktan sonra tekrar Nusaybin e geri döndü. Nusaybin de bulunan devlet memurlari halka baski yaptiklarindan, onlari kontrol altina aldi. Halkin istegi üzerine Nusaybin kaymakamindan tutuklularin serbest birakilmasini istedi. Bu istege karsi kaymakam "Vilayetten izin istemem gerekir, aksi takdirde onlari birakamam dedi. Ali Battê buna itiraz etti. "Bu insanlar suçsuz ve yoksuldur, birakin ailelerine dönsünler." Fakat kaymakami razi edemedi. Kaymakam ileri bir tarihte tutuklulari salacagini söylediyse de Ali Battê onu dinlemeden, Semun ile birlikte Nusaybin cezaevinin kapisina geldi.
Semun tehlikeyi fark etmisti. Çünkü yapilacak baskaldiri için yeterli hazirliklar yapilmamisti. Almanlar, Türk yetkililerden, Nusaybin-Bagdat demiryolu ihalesini almisti. Ve demiryolunun dösenmesi de Ali ile Semun un kontrölünde yapiliyordu. Ingilizler de Nusaybin-Bagdat demiryolu ihalesi pesindeydi. Bu demiryolu ihalesinin Almanlarin elinde olmasi, Ingiliz hükümetini gücendiriyordu. Semun, Ali Battê ye cezaevini açmamasini tavsiye ettiyse de dinletemedi. Ali, gardiyanlardan tutuklularin serbest birakmalarini istedi, gardiyanlar buna yanasmayinca yaninda bulunan silahli adamlari ile birlikte cezaevinin tüm kapilarini kirdirtarak 11 Mayis 1919 günü tutuklulari serbest birakti.
Ve isyan basliyor...
O sirada Kürdistan da, merkezi Diyarbekir de bulunan 13. Kolordu vardi. Nusaybin kaymakami Midyat ta bulunan 24. Dag Alay Komutanligi ndan yardim istedi. Ancak 24. Alay Heverkalilar tarafindan sarildi. 12 Mayis 1919 günü, 5. Tümen Komutanligi isyan bölgesine yeni kuvvetler gönderdi. Ali Battê ve arkadaslari Nusaybin kislasini basarak kaymakam ve savciyla birlikte içinde bulunanlari rehin aldilar, halka zarar gelmesin diye, sehir etrafindaki çemberi yararak Omeriya daglarina dogru çekildiler. Daglara vardiktan sonra kaymakam, savci, asker ve devlet memurlarini serbest biraktilar. Tinat köyünde Habezbeni ve Omeriya asiret reisleri ile görüstü, onlardan devlete karsi birlikte koymalarini istedi fakat onlari razi edemedi. Çünkü devlet zayif olmasina ragmen Kürtlerin çogu hala devletten korkuyordu.
Sabahin erken saatlerinde yogun top atislari altinda Heverkalilar çarpismalara devam etti. Heverkalilarin diger asiret reisler (Hitto, Omerê Sêro, Mihame yê ælo, Alikê Segvên Osê Azam ve digerleri) yardima gelerek çarpismalara katildi. Semunhe Hanne Haydo topu kullanan subayin üzerine hücum ederek onu öldürdü ve topu asagiya dogru yuvarladi. Heverkalilar büyük moral kazandi. Çarpismalar Omeriya bölgesinde 20 gün araliksiz sürdü. Ali Battê askerlerini Midyat a dogru çekti. Midyat sokaklarinda gögüs gögüse çarpismalar yasandi, her iki taraftan da çok kisi vuruldu. 6. Alay ve bölge halkindan toplanan binlerce devlet milis müfrezesi Heverkalilarin üzerine yürüdü. Ali Battê kendi köyü olan Mizizax a çekildi ve burada savunma durumuna geçti. Ancak Çelebi Aga cezaevinden serbest birakilmis, Saroxan II ile birlikte devletin yaninda yer alarak karsi saldiriya geçmisti. Deksuri asiretlerinin çogu Çelebi nin yaninda yer aldi. Yogun çarpismalardan sonra Mizizax köyü top atesine tutuldu. Battê köyü terk etmek zorunda birakildi.
6. Alay komutani Binbasi Nuri Pehlivanzade Midyat ta bir bildiri yayarak hükümetin yalniz Ali Battê yi takip ettigini, asiretlerin kendisine yardim etmedigi taktirde kimseye dokunulmayacagini ilan etti. Devlet güçleri firsati ellerine geçirmislerdi. Bazi asiret reislerine silah dagitarak milis güçlerinin sayisini artirdilar. 17 Agustos 1919 da Cehennem deresinin kenarinda yer alan Midih köyünün çevresi devlet ve Deksuri asiret kuvvetleri tarafindan sarildi. Çarpismalar gün boyu sürdü. Ertesi günün aksaminda (18 agustos 1919) Ali Battê vurulduktan sonra cesedi Midyat a getirilerek hükümet konaginin önünde kasap çengellerine asildi. Bir hafta bekletildikten sonra akrabalari tarafindan altin karsiliginda alinan ceset Mizizax köyü mezarligina gömüldü. Heverka asiretlerinin birlik ve beraberligi tekrar bozuldu.
1925-Seyh Sait Isyani ve Haco
1925 yili Subat ayinda baslayan Sêx Said hareketini organize eden ve Kürdistan da 23 subesi bulunan Azadi örgütüdür. Kürdistan in her bölgesindeki, (Botan, Garzan ve Midyat) asiret reisleri ve taninmis etkin sahsiyetlerle tamas kurup isyani bütün Kürdistan i kapsayacak sekilde en ufak noktasina kadar planlayan Azadi örgütü, çalismalarini Mardin ve Midyat bölgesinde de sürdürmüstür. Haco III, yöredeki önemli sahsiyetlerle toplanti düzenleyerek, birlikte harakete katilacaklari hususunda and içmislerdi. Beytüssebap isyani ve isyanin planlanan tarihten önce patlak vermesi Sêx Said isyanini etkileyen önemli bir etkendir. Isyan planlanmisti. Haco bu durumda ikincil bir rol oynayabilirdi, bu nedenle beklemeye karar verdi. Devlet ise bos durmayarak asiretleri isyanin üzerine saldirtmaya çalisti.
Haco 3000 kisilik (Müslüman, æzidî ve Süryanilerden olusan) silahli bir güçle Diyarbekir e yöneldi. Amaci Diyarbekir de Sêx Said kuvvetleri ile birlesmekti. Midyat tan çikarken, Diyarbekir e kadar devlet güçleri ile çarpisip zaman kaybetmek istemiyordu. Bütün adamlari tembihliydiler. Haco henüz Diyarbekir e varmadan Adana dan Sark Ekspresi ile Mardin e indirilen Naci Pasa kumandasindaki kolordunun siddetli taarruzu sonucunda Sêx Said Efendi nin kuvvetleri tutunamamis, güneyden kuzeye dogru çekilmislerdi. (Zinnar Silopi Doza Kurditan s.89) Diyarbekir e varmadan Sêx Said kusatmasinin kalkmis oldugu ve kuzeydeki daglara dogru çekildigi haberini almasina ragmen, yardim için Haco kuvvetlerini Siverek yönünden Diyarbekir e sokmayi amaçliyordu. Fakat burada da devlet güçleri ve devlet yanlilari tarafindan engellendigi için geri dönmek zorunda kaldi.
Türk devleti Haco nun devlet yanlisi degil Sêx Said yanlisi oldugunun farkina varmisti. Siverek te devlet güçlerine karsi çarpismisti. Sêx Said tutuklandiginda Haco da mahkemeye çagrildi, devlet Sêx efendinin ifadesine basvurup Haco yu idam etmek istiyordu. Istiklal mahkemesi savciliginin, "Haco yu taniyor musun, size yardim etmis midir?" sorusuna karsilik Sêx Said efendi: "Hayir ben o insani tanimiyorum, diyorlar ki Haco ve asireti æzidi olup bize karsi savasmis seklinde beyan veriyor. Ancak bu beyan Haco ve arkadaslarini Istiklal Mahkemesi nin serrinden korumak için söylenmistir.
Ingiliz ve Fransiz kaynaklarinda da, Sêx Said hareketinin en büyük desteginin Haco önderligindeki Heverka güçleri oldugu belirtiliyor. Sêx Said Efendi nin kardesi Mihamed Mihdi mücadeleye devam etmek için Irak tan Suriye ye, Haco nun yanina gitmek istiyordu. (Cigerxwin Jînenîgeriya min s.164) Melle Cuma nin da anlattigina göre Sêx Said tutuklanmadan önce Haco ya bir mektup göndererek yarim kalan mücadeleye devam etmesi tavsiyesinde bulunmustu.
Haco, Fransiz güçlerle çatisiyor
1920 tarihinde Fransizlar Suriye yi isgal ederek Osmanlilardan aldilar. 1924 te simdiki kuzey Suriye de otoritelerini güçlendirerek El-Cezira mintikasina kadar el attilar ancak Osmanli devleti buradan Fransizlari geri püskürtmek için çaba sarfediyordu. O sirada Kürtlerle Arap Samar asiretleri arasinda devamli bir çatisma vardi. Samarlar öteden beri Osmanlilari destekliyorlardi. Fransiz baskumandani Rolgan ve yardimcisi Kimyni, Cezira ya (Kamislo-Derik-Andivere) geldiklerinde Samar asiret reisi Misal Baso El Erba onlari büyük bir memnuniyetle karsiladi. Bu seyhin amaci Kürtlere karsi destek kazanmakti. Arap Samar asiretine karsi olan Arap Taya asireti Kürtleri (Heverkalilari) destekliyordu, hem Osmanli hem Fransizlara karsi Kürtlerin yaninda yer almislardi. Taya asiretleri Kürt-Arap dayanismasiyle bir devlet kurmak istiyorlardi.
Fransizlar Beyandur köyünun tepesinde bir kisla kurmuslardi ve Kürt ileri gelenlerini tutuklayip onlari canli halde bogazlarina kadar topraga diktiler. Ose isminde (Tilminar köyünden) birini öldürdükten sonra digerlerini de bu sekilde topraga dikip üzerlerine aç köpekler saldirtarak öldürttüler, diger asiret reisleri kaçti, tutuklanan bazilari ise sürgün edildi. Topraga dikilenler arasinda, Abasê Mihimid (Beyandur köyü muhtari), Heverka asiretinin Dorika kolu asiret reisi Avdê Timar, Heso yê Avdila ve Haci Heso yê Teya vardi. Bunun üzerine El-Cezira da bulunan asiretler Heverka asiret reisi Haco den yardim istediler. Haco, Heverka asiret ileri gelenleri ile görüstükten sonra 2000 kisilik silahli bir güç ile Midyat tan Bagok Dagi na geçti, oradan da El-Cezira ya indi. Ilk etapta Beyandur da bulunan Fransiz askeri kislasina saldiridi. Siddetli çatismalar sonucunda Rolgan haber aldi ve Andiver bölgesinden Cerih a dogru takviye güçlerini aktardi.
Bazi asiret reisleri Haco ye tavsiyelerde bulunarak, Fransizlarin elinde güçlü silahlar oldugunu ve bu büyük güç karsisinda çok zayiat vereceklerini söylediler. Haco ise, "Kesinlikle ve her ne pahasina olursa olsun, Fransizlarin burada Kürtler üzerindeki zulmünü kirmak için savasmadan geri dönmeyecegiz. Böylece Haco nun emri ile kuzey Suriye nin hemen hemen her yerinde Fransiz güçleri ve Kürtler arasinda silahli çatismalar yasandi. Tirbespi ve Derik arasinda bulunan Girê Topê koyu civarinda taraflar arasinda siddetli çatismalar meydana geldi. Heverka asiretleri karar vermislerdi: Kesinlikle imha bile olsalar geri çekilmiyeceklerdi. Iki taraf da yüzlerce kayip verdi. Fransiz baskumandani Rolgan öldürüldü, Beyandur kislasi ele geçirildi ve Fransizlar güney Suriye ye dogru çekildiler. Haco ve Heverkalilar ise Midyat a geri döndü..
Not:1985 Kasim ayinda Sam da yayinlanan Direset-i Istiraki isimli Suriye Komünist Partisi yayin organindan alinmistir.

0 yorum: