Pages

24 Kasım 2012 Cumartesi

0 Fethullah Gülen’den 'Onur’ Ödülü Alanlar ve Verenler


Hoşgörü Ödülleri ve Hoşgörü Yılının Taç Gecesi…
Fethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan ‘onur’ yüklemesinde bulunanlar!.. Yıl:2006
Hoşgörü Ödülleri ve Hoşgörü Yılının Taç Gecesi
Sevgi ve hoşgörü toplumu oluşturma yolunda büyük atılımlar yapan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı önceki gece büyük bir organizasyona daha imza attı. İstanbul Çırağan Sarayı’nda düzenlenen törenle “hoşgörü 1995 Ödülleri” sahiplerini buldu. Samanyolu Televizyonu töreni canlı olarak yayınlayarak salonda esen kardeşlik havasını milyonlara teneffüs ettirdi
Hoşgörünün Davetine İcabet
Çırağan Sarayı’nın büyük salonu, hoşgörünün davetine icabet eden değişik kesimlerden çok sayıda seçkin simayla dolup taştı. Bilim adamları, siyasetçiler, mülki ve idari erkan temsilcileri, sanatçılar, sporcular, medya mensupları, işadamları, sivil kuruluş önderleri ve temsilcileriyle toplumsal mozaiğin bütün tasları örnek bir uyum ve dostluk içinde bir araya gelmişti
Örnek Kardeşlik Platformu
Yıllar yılı suni ayrımlarla birbirine düşman olan, konuşarak halledilebilecek meselelerin üzerine hiddet ve şiddetle giden, milli ve manevi köklerimizden gelen sevgi ve hoşgörü kültürüne yabancı kalan toplumumuz, önceki gece adeta bir inkılap gerçekleştirerek, bütün insanlığa örnek olabilecek bir kardeşlik platformu oluşturdu. Latif Erdoğan (Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı): hoşgörü adına söylenecek her şeyi, gördüğümüz bu tablo söylüyor. Hz. Mevlana “Öfkelenme” diyor senin güzelliklerin hiçbir şeyle saklanacak gibi değil. İnsandaki bu mahiyeti gördükten sonra her halde her insani sevmek bir vecibe bir vazifedir. Hoşgörüde dengeyi de Efendimiz söylüyor: “Sevdiğini bir dereceye kadar sev. Belki bir gün düşmanın olur; düşmanına da bir dereceye kadar düşmanlık yap. Belki bir gün sevgilin ve dostun olur.” Bu denge içinde hoşgörüyü dengeleyip topluma taşıyabilmek bütün emelimiz arzumuz.
Rıza Akçalı (Çevre eski Bakanı):hoşgörü toplumumuzun, dünyanın arzuladığı, istediği ve ulaşmaya çalıştığı bir kavram. Sevgi ve aşk kainatın yaratılısının en önemli sebebi. Sevginin, aşkın olduğu yerde mutlaka hoşgörüyü de görmemiz, onu yanına koymamız, paylaşmayı uzlaşmayı onunla beraber düşünmemiz halinde bir anlam taşıyor. Dolayısıyla kainatın esas yaratılış gayesine ulaşmada hoşgörü önemli bir vasıta. ”Yaratılanı severiz Yaratan’dan ötürü” özdeyişi de benzer bir anlayışı, o insan denen harika mahlukun her türlü yaşantısında ibret alınacak taraflarının olduğunu ortaya koyan bir unsur. Artık sınırların kalktığı, dünyanın tek olmaya doğru adim attığı bir dönemde hoşgörünün barisin ve uzlaşmanın başlangıcı olduğu noktasından hareket edersek çok anlamlı bulduğumuzu ifade ediyorum. Bu çerçeve içerisinde bu ödül töreninin Türkiye’den başlayarak bütün dünyaya bu hoşgörüyü taşıyan halkanın başlangıcı olmasını Allah’tan diliyorum.
Hamdi Üçpınarlar (Çevre Bakanı): Dünya üzerinde yasayan insanların bana göre iki şeye dikkat etmesi gerekiyor. Birincisi başka bir dünya olmadığına göre bu dünya üzerinde yasayan insanların birbirine hoşgörülü davranması. İkincisi de bu dünyayı tertemiz tutabilmek için çevre konusunda o derece hassas olunmalı.
Mehmet Nuri Yılmaz (Diyanet İsleri Başkanı): Bu alemde herkes olacaktır. Bu Cenabı Hakkın iradesinin bir tecellisidir. Bu alem zıtlıklar alemidir. Bu dünyada iyilikler de vardır, kötülükler de vardır. Bu alemde bütün bu zıtlıklar içerisinde bir vahdet vardır, birlik vardır. Çokluk zehiri ile vahdet şekeri karıştırılarak macun haline getirilmeli ve o şekilde yemeli. İste hoşgörü bu demektir. Çokluk zehirine vahdet sekerini katip yemek.
Abdullah Gül (RP Milletvekili): Hoşgörüye en iyi örnek kendi tarihimizde vardır. İslam ve Osmanlı toplumlarında vardır. Türkiye’nin su anda böyle bir ortama ihtiyacı vardır.
Muhsin Yazıcıoğlu (Sivas Milletvekili): Kinin ve nefretin geliştiği dönemde bütün insanların Hoşgörüye muhtaç olduğuna inanıyorum. Bütün insanlık Mevlana’yı, Yunus’u keşfetmeye çalışıyor. Mevlana’yı ve Yunus’u çıkaran asil kaynağı keşfetmek gerekiyor. Bu toplantının o kaynağa vesile olmasını ümit ediyorum.
Namık Kemal Zeybek (DYP İstanbul Milletvekili ):hoşgörü en güzel ifadesini bizim kültürümüzde buluyor. UNESCO’ya 1992 yılının Mevlana hoşgörü yılı olması için müracaat ettik. Ama bu 1996′da hoşgörü yılı olarak gerçekleşti.
Ertuğrul Günay (Eski Milletvekili): UNESCO 1995′i hoşgörü yılı olarak ilan ederken, BM kendi ezikliğinin itirafını yapıyordu. Bunu kamufle etmeye çalışarak 1995′i hoşgörü yılı olarak ilan etti.
Necla Akben (Sanatçı) : Bundan birkaç yıl evvel dünya dostluk yılı ilan edilmişti. Yunus Emre, böyle bir dostluğu dünyaya kabul ettirdi. Onun deyimiyle: Gelin birlik olalım, İşi kolay kılalım, Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz. hoşgörü ve sevgi şairi Hüdai ise bir şiirinde: Faydası olmayan bahardan yazdan, Yüce dağ başının kişi makbuldür, Cahilin yaptığı sohbetten sözden, Alimin hayali düşü makbuldür, Lokma yeme muhanetin elinden, kurtulamazsın sonra acı dilinden, Namertlerin kaymağından balından, Merdin kuru yavan asi makbuldür, Hüdai söyler incecikten, Hal ehli olmayan ne bilir halden, Bilgisiz görgüsüz ,duygusuz hoşgörüsüz kuldan, Ölülerin mezar taşı makbuldür.
Recep Tayyip Erdoğan (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı):Bu hoşgörü yılında beş tane ilke söylüyorum: Nefret ettirmeyiniz, sevdiriniz; zorlaştırmayınız kolaylaştırınız; korkutucu olmayınız, müjdeleyici olunuz; yargılayıcı olmayınız, bağışlayıcı olunuz; selamı yaygınlaştırınız, onda rahmet vardır.
Nail Güreli (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı): hoşgörünün çeşitli düşüncelerle farklı inançlarda ortak nokta olması mutluluk veriyor. 1996′da hoşgörü bütün insanların yüreğine yerleşmeli.
Mehmet Altan (Gazeteci): Herkesi saygıyla selamlıyorum. Hoşgörü bu salonda olduğu için, Hoşgörü adına bir şey söylemiyorum.
Hasan Cemal (Gazeteci): Rahat konuşan biri değilim. Beni hoş görmenizi diliyorum.
Zeynep Göğüs (Gazeteci): Hoşgörüyü sadece kendimiz için istemeyelim.
Mazlum Aslan (Tunceli Belediye Başkanı): Ülkemiz 96′ya girerken hoşgörüye ihtiyacı vardır. Hoşgörü içerisinde kardeşçe yaşayalım.
Cemil Çiçek: (ANAP Ankara Milletvekili): Bizim kültürümüzün, inancımızın temelinde Hoşgörü var. Dünyada hosgörünün en güzel örneklerini biz vermişizdir. Geçtiğimiz pazartesi Mekke’nin Fethi’nin yıldönümüydü. Doğduğu yerden zorla çıkartılan, Peygamber Efendimiz, Mekke’yi fethederken göstermiş olduğu Hoşgörü, hoşgörülerin en güzelidir. Bugün Çırağan Sarayı’ndaki bu tablo hosgörünün en güzel örneğidir. Bu Hoşgörü ortamında aziz milletimizin birer evladı olan liderlerimiz ve siyasetçiler bu Hoşgörü ile bir uzlaşma yapıp bu meseleyi aşacaklardır.
Abdulkadir Aksu (İçişleri eski Bakanı): hoşgörüye sürekli ihtiyacımız vardır. Bugünkü bu tablo bunun en iyi örneğidir.
İsmail Kahraman (RP İstanbul Milletvekili): Her senenin Hoşgörü yılı olarak geçmesini istiyoruz.
Necati Çetin Kaya (DYP Konya Milletvekili): Bu güzel tablo hakikaten 21. asra yaklaşırken, büyük milletimizin dünyaya fevkalade bir mesajıdır. Yıllarca hasretini çektiğimiz su tablonun 21. asrin doğum sancıların çeken büyük Türkiye’nin idealini gerçekleşmesine vesile olacaktır. Türkiye tüm dünyaya göstermiş olduğu bu tavırla örnek olacaktır.
Orhan Gencebay (Sanatçı): Simdi ise yeni bir beste yaptım: Gelin birlik olalım, yarin çok geç olmadan / Gelin birlik bulalım vazgeçin öç almadan / Nefreti yok edelim, gel sen de katil bize / İntikam eşkıyası sevgiyle gelir dize / Yedi döven önünden kim kurtardı bu yurdu / Mehmetçik değil miydi Lazı, Çerkezi, Kürdü / Hangimizin ecdadı feda olmadı yurda / Hangi bahçede bir gül solmadı bu uğurda / Asırlardır dinmedi bir bölücüğün ninnisi / Ayni dinden değil mi Alevisi, Sünnisi / Bin kere lanet olsun Yezid denen deliye / Muhabbet ile bağlıyız Muhammed’e, Ali’ye / Geçin o sınıfları geçin / Barışta buluşalım mutlu Türkiye için / Düşmanı sevindirmenin ne alemi var simdi / Milletçe kenetlenip, sarılmamız kar simdi.
Melih Gökçek : Basta Fethullah Gülen Hocaefendi olmak üzere Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı yöneticilerini böyle bir organizeyi gerçekleştirdiklerinden dolayı tebrik ediyorum. Ayrıca Parlamentomuzdan hoşgörülü bir yıl bekliyoruz.
Vitali Hakko (İşadamı): Bu tablo karşısında söyleyecek başka bir şey bulamıyorum. Beni buraya çağırdığınız için teşekkür ediyorum. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın, “1995 Hoşgörü Ödülleri” Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen muhteşem bir ödül töreni ile sahiplerini buldu.
Davetlilere Zeytin Dalı
Önceki gece yapılan ödül töreninde Hoşgörü rüzgarları esti. Tören, saat 19.00′da kokteylle başladı. Davetlilere, vakıf görevlilerince girişte Hoşgörüyü temsilen zeytin dalı verildi.
STV Canlı Yayın Yaptı
Sponsorluğunu Bayındır Holding, Aydınlı Pier Cardin, Pen Ajans ve İhlas Finansman, koordinatörlüğünü Prof. Dr. Mim Kemal Öke, sunuculuğunu ise Mustafa Çalışan’ın yaptığı ödül töreni Samanyolu TV tarafından canlı olarak yayınlandı.
10 Ayrı Dalda 14 Ödül
Dr. Agah Oktay Güner, Ali Coşkun, Hülya Koçyiğit, Kamran İnan, Latif Erdoğan, Mustafa Çalışan, Prof. Dr. Nilüfer Göle, Togay Bayatlı ve Zülfü Livaneli gibi toplumun her kesiminden mozaik şahsiyetlerin oluşturduğu jüri, uzun süren çalışmaları neticesinde 10 ayrı dalda, 14 kişiyi ödüle layık gördü.
Ödül sahiplerinin hayatinin barkovizyondan kısaca aktarıldığı gecede ilk ödül, jüri üyesi Spor yazarı Togay Bayatlı tarafından, spor dalında başarıya layık görülen Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’e verildi.
Diplomasi dalında ödül alan trafik kazasında hayatini kaybeden Bati Trakya eski milletvekili Dr. Sadık Ahmet’in esi Işık Sadık Ahmet’e ödülü, Dr. Agah Oktay Güner tarafından verildi.
Doğa ve Çevre dalında ödüllendirilen TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca, ödülünü ANAP İstanbul Milletvekili Ali Coşkun’dan aldı.
Medya dalında köse yazarı Cengiz Çandar’ın ödülünü Bosna-Hersek İstanbul Başkonsolosu Talat Süleymani verirken, ayni dalda ödüllendirilen Taha Akyol’un ödülünü ise jüri üyesi Hülya Koçyiğit verdi.
Bilim dalında ödüllendirilen Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın ödülünü, Devlet eski Bakanı Cemil Çiçek verdi.
Medya TV programcısı dalında ödüllendirilen Prof. Dr. Toktamış Ateş- Abdurrahman Dilipak ikilisinden Ateş’e ödülünü YÖK eski Başkanı, Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Sağlam verdi. Gazeteci-Yazar Dilipak ise ödülünü, Danıştay üyesi Sabri Tandoğan‘dan aldı.
Medya dalında gazeteci olarak ödüle layık görülen gazeteci Münire Acım’a ödülünü Hak-İş Başkanı Saim Uslu verdi.
Sanat dalında ise Mevlana filmiyle ödüllendirilen Kutsi Ergüner ve Fehmi Gerçeker ise ödüllerini Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan‘dan aldılar.
Aile dalında sinema oyuncusu Perihan Savaş da ödülünü Engin-Esin Noyan çiftinden aldı.
Özürlülerle ilgili çalışmalarından dolayı bu dalda sanatçı Müjdat Gezen‘in ödülünü Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş verdi. Ayni dalda ödüllendirilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Koordinasyon Merkezi adına da ödülü Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İsleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’dan aldı.
Sanat dalında ödül almaya hak kazanan Barış Manço‘ya ödülünü ise Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Latif Erdoğan verdi.
Hocaefendi Gülle Ödüllendirildi
Tören sonunda hoşgörü ortamının oluşmasına yaptığı katkılardan dolayı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Şeref Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi bir buket gül ile ödüllendirildi. Katılımcıların ısrarı üzerine bir konuşma yapan Gülen Hocaefendi, “Hoşgörü bizim yamaçlarımızın gülü, çiçeğidir. Onu gerçek derinlikleriyle, buutlarıyla başka yerde aramak beyhudedir zannediyorum. Karakterimiz olarak, o bizim. Mevlana’nın düşüncesi, Yunus Emre’nin düşüncesi… Eğer biz İslam dininde Habibullah sözcüğündeki espriyi kavrayabilirsek, seven ve sevilen olma sözcüğündeki espriyi kavrayabilsek dinimizin temelinin neden ibaret olduğunu anlayacağız. Öyle inanıyorum ki zıvanadan çıkmış dünya başını sağa sola vurduktan sonra tokmağına dokunması gerekli olan kapının tokmağına dokunacak hale geldi. Önümüzdeki yılların kin, nefret, hiddet ve şiddet üzerine değil; sevgi üzerine bina edilmesi ümidini Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.
Kimler yoktu ki?
Siyaset dünyası: Rıza Akçalı, Bülent Akarcalı, Cemil Çiçek, Hamdi Üçpınarlar, Namık Kemal Zeybek, İsmail Kahraman, Abdullah Gül, Abdulkadir Aksu, Muhsin Yazıcıoğlu, Vehbi Dinçerler, Necati Çetinkaya, Ali Coşkun, Ertuğrul Günay, Tayyar Altıkulaç, Mehmet Sağlam, Hasan Denizkurdu.
İş dünyası: Mehmet Hasırcılar, İhsan Kalkavan, Hüseyin Yaman, Erol Yarar, Selim Uslu, Vitali Hakko, Alaaddin Kaya, Sefa Selgeçen, Teoman Baygan.
Bilim dünyası: Mehmet Aydın, M. Nuri Yılmaz, Suat Yıldırım, Tuna Taner, Namık Çevik.
Vali ve Belediye Başkanları: İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen, R. Tayyip Erdoğan, Melih Gökçek, Burhan Özfatura, Galip Öztürk, Adnan Yüksel, Kemal Baysak, Gürbüz Çapan, Mazlum Arslan, Ahmet Çetinsaya, Ahmet Genç, Nusret Bayraktar.
Sanat dünyası: Orhan Gencebay, Barış Manço, Hülya Koçyiğit, Burhan Çaçan, Mustafa Keser, Ahu Tuğba, Neslihan Yargıcı, Esin Avşar, Faruk Tınaz, Enver Demirkan, Eser Engin Noyan, Necla Akben, Mustafa Topaloğlu, Gökhan Güney, Aysel Gürel.
Basın dünyası: Nail Güreli, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Mehmet Kutlular, Cengiz Çandar, Taha Akyol, Zeynep Göğüş, Hasan Cemal, Cemil Tokpınar, Meriç Köyatası, Mehmet Ocaktan, Ayşe Önal, Yasar Kaplan, M. Ali Bulut, Ahmet Şişman, İlnur Çevik, Beşir Ayvazoğlu, Zekeriya Kahraman, Murat Birsel, Aytunç Altındal, Osman Demirci, Ahmet Şahin, Süleyman Ünal.
Spor dünyası: Togay Bayatlı, Fatih Terim, Rıza Çalımbay, Emir Turam, Şadan Kalkavan, Rıdvan Dilmen. Ve daha birçok ünlü isim Çırağan Sarayı’nın muhteşem atmosferinde Hoşgörü salonunda buluşmuştu.
06.01.1996
© 2005 – 2009 Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı  +90 (212) 232 17 10
Bu alıntı ise; http://tr.fgulen.com  sitesinden!..
UNESCO tarafından ilân edilen 1995 Hoşgörü Yılı, Türkiye’den de destek gördü. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından dağıtılan “1995 Hoşgörü Ödülleri” önceki gece Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen görkemli ödül töreninde sahiplerine verildi.
Çok sayıda davetlinin katıldığı ödül töreninde herkese birer zeytin dalı hediye edildi. Vakıf görevlilerinin ve jüri üyelerinin yakalarına ise, Hz. Ali’yi temsil ettiği belirtilen kırmızı karanfil takıldı. Dr. Agâh Oktay Güner, Ali Coşkun, Hülya Koçyiğit, Kamran İnan, Latif Erdoğan, Mustafa Çalışan, Prof. Dr. Nilüfer Göle, Togay Bayatlı ve Zülfü Livaneli‘den oluşan jüri heyeti, 10 ayrı dalda 14 kişiye ödül verilmesini kararlaştırırken, Türkiye’de hoşgörü ortamının oluşmasına yönelik katkılarından dolayı, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Şeref Başkanı Fethullah Gülen’e de, program sonunda bir buket gül verildi. Davetlilerin ısrarı üzerine kürsüye gelen Fethullah Gülen Hoca, önümüzdeki yılların kin, nefret, hiddet ve şiddet üzerine değil, sevgi ve hoşgörü üzerine bina edilmesi gerektiğini söyledi. Gülen; konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Onu gerçek derinlikleriyle, buutlarıyla başka yerde aramak beyhudedir. Karakterimiz olan hoşgörü, Mevlanamızın, Yunus Emre’mizin düşüncesi. Eğer biz İslâm dininde, Habibullah’ın sözlerindeki espriyi kavrayabilirsek, dinimizin temelinin neden ibaret olduğunu anlarız. Öyle inanıyorum ki, şirazesinden çıkmış dünya, başını sağa sola vurduktan sonra gerçeği anlayacaktır. Önümüzdeki yılların kin, nefret, hiddet ve şiddet üzerine değil, sevgi ve hoşgörü üzerine bina edilmesini, Allah’tan niyaz ediyorum.”

0 yorum: